“ÖYLE OLMAMASI İÇİN KURULUŞUMU UYARACAĞIM”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘Rehavet gözlemliyor musunuz?’ sorusuna, “Şu anda bir rehavet olmasa da bir siyasetçi olarak önlem almam gerekiyor. Uyarmak zorundayım. Teşkilatımı bu noktada uyaracağım ki gelişigüzel bir rehavete ya da coşkuya kapılmasınlar. Çünkü 1. tipi 5 puan önde bitirdik ama bu 5 puanlık bir fark rehavete yol açmamalı galibiyet sevinci yaşatmamalı 1 oy bile değerli çünkü 50 artı 1 burada biliyorsunuz. yani orada 1 oy o kadar değerli.Şu anda mesela Hatay’da konteynerlerin olduğu yerde hazırlıklar yapıldı ve yaklaşık 40- Orada 50 bin kişi vardı oradan Sivas’a gittik. aman allahım sivas bambaşkaymış.sokaklardan bahsetmiyorum.aldığım resmi numara ile meydan 100 bin kişiydi.süper müthişti.hastaydım gidemedim.ilginç bir yanı var burada da hani hani şu an 6 kişi var masanın etrafındaki kişilerden birinin 7 kişilik olduğu biliniyor burada mesela ‘geldi mi?’ ‘Gelmedi, hangi yüzle gelecek’ diyorum. O gün Sivas ne yaptı böyle bir katılım için. 3 milletvekilimiz var. Biri MHP’de. 4 milletvekili ile Cumhur İttifakı olarak şu an Sivas’tayız.
‘Ayaktayken buraya gelmedim’ Erdoğan, ‘Sana oy verenlerin temel motivasyonu ne olmalı?’ sorusuna şu yanıtı verdi: “Bir zamanlar güçlü Türkiye ideali ve Türk Yüzyılı vizyonu. Tabii ki her zaman söylediğim iş ve hizmet anlayışı. Şimdi referans olarak baktığımızda, Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu noktada bir referansı var mı yok yok artık iktidar değilsiniz gelemiyorsanız bir sebebi var adama sorarlar 11 tane büyükşehir belediye başkanı var böyle değerli şehirleriniz var şimdi sen burada eser üretemezsin merkezi yönetimde bu millet sana oy verir mi vermez mi türk asrın yol haritasını uygulayacağız artık yeni adımlar atmamız lazım ulaşımı bir kenara bırakamayız ama herşeyden önce terörle mücadele anlayışımız var terörle mücadeleyi bir kez olsun bir kenara bırakamayız ve çok net olarak şunu söyleyeyim terörle mücadelemizde çok ama çok iyi bir konuma geldik. Eskiden Diyarbakır’da geceleri dışarı çıkılmazdı ama şimdi Diyarbakır’da gençlerle birlikte kafeteryalarda, restoranlarda dışarı çıkılabiliyor, oturulabiliyor, kalkılabiliyor. Buraya birdenbire gelmediler. Çok daha önemlisi; Bu alanlarda yatırım yapılmamaktadır. Artık bu bölgelere yatırımlar başladı.” BİZ KAZANDIRSAK HER 85 MİLYON BİREY KAZANACAK Erdoğan, ‘Biz kazanırsak kimse kaybetmez’ diye bir sözünüz var. Bu ne anlama gelir?’ sorusuna ise şöyle yanıt verdi: “Bununla tüm milletimizi kastediyorum. Yani biz kazandık mı bu ülkede kimse kaybetmez. Çünkü herkes rahat bir şekilde yatırım yaparsa yatırımını yapmış olur. İstihdam istihdam sağlar. yani ‘biz turizmciler asla yatırım yapamayız’ diye bir şey yok.Turizmin en büyük yatırım dönemi bizim devrimimiz oldu.Ve bakın turizm hedefini 100 milyar dolar olarak belirledik.Mehmet Bey sayesinde Mehmet Bey sayesinde. başarılı bakan arkadaşım gerçekten önemli bir performans sergiledi şube de dahil olduğu için departmanda önemli atılımlar oldu covid-19’a rağmen bu yolu onlarla birlikte yürüdük ve bu ana geldik. tabi seçim dönemi ayrı icra dönemi ayrı ama rekabet siyasetin doğasında var ve olmalı da biz ne yaptık bu yarışmada her alanda teşvik ettik. Önlerinde teşvik primleri, ardından yarış başlıyor. Bu yarış bizi Türkiye’de her alanda önemli adımlar atma noktasına getirdi. Birileri gerilimle kutuplaşmayla yani siyasetin dilini zehirleyerek ilerlemeye çalışsın. Bizi ilgilendirmez. Milletimize sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bu bizim kültürümüzden gelen bir anlayıştır ve burada taviz veremeyiz. 28 Mayıs’ta kazanırsak 85 milyon kişinin her biri de kazanacak. Vermeyen. ayıramıyorum. Önemli olan o gece sandıktan ne çıkacağıdır. Kılıçdaroğlu burada kazanırsa terör örgütleri kazanır. Bu çok açık. Londra tefeciler kazanacak. Kendisi söylüyor, ben söylemiyorum zaten.” ‘MUHALEFET PARTİSİNE GÖNÜL VERENLERİN MORALLERİNİ BOZMADIK’ Erdoğan, siyasi tercihi ne olursa olsun milletin her ferdinin kendisi için değerli olduğunu vurgulayarak, “21 yıl sadece başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı; Ondan önce de İstanbul gibi bir şehrin belediye başkanı olarak halkımla hep iç içe oldum. Muhalefet partilerine gönül vermiş vatandaşlarımın moralini elbette bozmadık. Biz bozmayız. Bu vatandaşları hayal kırıklığına uğratan sadece sevdikleri partinin liderleridir. Ne derler, ‘cehennem kapısı dipsiz karanlık, gaddar, yok edeceğiz, izin vermeyeceğiz, kapatacağız’ Bu kelimeleri her gün kullanan birinin psikolojik olarak uygun olması mümkün değil. Bunu bugüne kadar her seçimde yaptılar. Şimdi yapıyorlar. İnsanlar dürüst olmayı sizden öğrenmesin. Benim halkım dürüsttür. Nerede ve ne zaman oy kullanacağını çok iyi biliyor. Ne yazık ki, toksik çıkarlar oluşturdular. Tabii bu bağlantılar ne yazık ki işi buraya getirdi, getiriyor. Topluma umut vermek, umut aşılamak, ufuk açmak yerine yine olumsuz bir siyasi telaffuz kullanıyorlar. Bundan kaçınıyoruz. Buna olumlu yaklaşacağız. yani onların yaptığını aynı dille yapmamalıyız.” ‘PARLAMENTODAKİ KADIN SAYISINI ARTIRAN EN ÖNEMLİ PARTİ AK PARTİ’DİR’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Kadın özgürlüğüne herhangi bir müdahale olmayacak’ iddiaları yapılıyor, siz bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?’ sorusuna, “Bu manşetleri kim attı bilmiyorum. Ama şunu biliyorum: Türkiye’de mecliste kadın milletvekili sayısını artıran en önemli parti AK Parti’dir. Şimdiye kadar artırdık. Son seçimler şimdiki demiyorum 17 kadın milletvekilimiz vardı mecliste.Aynı hassasiyeti bu seçimde de gösterdik.En genç kadın milletvekili biziz.En genci 24 yaşında olan bir kadın milletvekilimiz var. En küçüğü 2 fakülte mezunu gençliğin şu anda meclisteki temsilcisi olacaklar.Biz bunları yaparken bir şeyleri özümsedik.Kadına şiddeti reddeden bir partiyiz.Neden, kadına şiddet bir kez oldu mu? İnancımızda, değer sistemimizde kesinlikle yasak.Kadına şiddeti tavsiye edemezsin, yanında yer alamazsın.AK Parti’de bu hiçbir şekilde mümkün değil.Meclis’teki kadın sayısını daha da artırıyoruz.Kadınlarımız artık kadın. Bu toplumun yarısıdır. Yarısı olduklarına göre kadınlarımızın temsil noktasında mecliste yeri olmalıdır” dedi.
