Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın konuşmasından satır başları:
Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin ve Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Sayın Şi ile yaptığımız görüşmeler oldukça verimliydi. Her iki ülke ile olan işbirliğimizi ticaretten turizme, ulaştırmadan doğrudan yatırımlara kadar her alanda geliştirmek arzusundayız.
Sözlerimin hemen başında aziz milletimin ve tüm Müslümanların bugün idrak ettiğimiz Aşure gününü canı gönülden tebrik ediyorum.
Ne Batı için Doğu’ya sırtımızı döneriz, ne Doğu için Batı’yı ihmal ederiz.
Ülkemiz ekonomisine katma değer sağlayacak her türlü yatırıma kapımız ardına kadar açıktır. Yeter ki kazan-kazan anlayışıyla hareket edilsin.
Müttefiklerimiz tarafından ülkemize adeta bin bir nazla verilen silahlar, bakıyorsunuz, bölücü terör örgütünün sığınaklarından çıkıyor.
Değerli arkadaşlar 9-11 Temmuz tarihleri arasında Washington’da düzenlenen NATO Liderler Zirvesi Türkiye’nin NATO içindeki vazgeçilmez rolünü tekrar teyit etmiştir.
Dostlarımızın sayısını çoğaltmaya büyük önem veriyoruz.
Kandan, gözyaşından ve işgalden beslenen zalimler rahatsız olsalar da biz Filistin’in yanında dimdik duruyoruz ve duracağız.
Türkiye coğrafi, beşeri, ekonomik ve tarihi bağları itibarıyla tek bir bloğa sıkıştırılamayacak bir ülkedir.
İsrail’in Gazze ve diğer Filistin topraklarındaki katliam, işgal ve soykırım politikası devam ettikçe, biz de bu ülkeyle ilgili tutumumuzu değiştirmeyiz.
Bölgemizin sürekli diken üstünde olduğu bir dönemde, dış siyasette yeni denklemler kurmamız, Türkiye için tercihten öte ihtiyaçtır.
Sıkılı yumrukların açılmasında fayda olduğuna inanıyoruz. İhtilafların müzakere masasında ve karşılıklı diyalogla çözülmesini samimiyetle temenni ediyoruz.
Hedefimiz yıl sonuna kadar 200 bin konutun teslimatını gerçekleştirmektir. 2025 bitmeden önce, evine girmeyen hiçbir depremzede kardeşimizi bırakmayacağız.
İstanbul’daki, Antalya’daki skandallarda nasıl vicdansızca davrandıysalar, İzmir’deki müessif hadisede de aynı sorumsuz tavrı sürdürdüler.
İstanbul’da çocuk parkında 5 yaşındaki evladımız can verdi. Geçtiğimiz günlerde aynı beceriksizliğin, ihmalkarlığın faturasını İzmir Konak’ta ödedik.
Amacımız; ekonomimizi, enflasyonu tekrar körükleyecek bir kısırdöngüye sokmadan vatandaşlarımızın refahını kalıcı olarak yükseltmektir.
Orta Vadeli Programın etkileri görüldükçe, ekonomi kurmaylarımızı yıpratma kampanyaları da yoğunlaşmakta. Ne biz ne milletimiz bu saldırılara prim verecek.
Geçen aydan itibaren enflasyonun ateşi düşmeye başladı. Sene sonunda enflasyonu hedeflediğimiz seviyelere indireceğiz.
Merkez Bankası brüt rezervlerimiz, 148 milyar doların üzerine çıkarak tüm zamanların rekorunu kırdı. Her alanda çok daha iyi yerlere geleceğiz.
Sokağa çarşıya pazara kulak kapayan bir hükümet olmadık. İnsanımızı enflasyona ezdirmedik.
